Hz.Ali Ana Karnı ve Doğumu

[Pervane]

O ana karnında daha ilk günlerde dokuz aylıktan daha ağırdı,anası güç halle yerinden kalkardı.Alinin anası yalnız Hatice Hatunun (peygamberin hanımın)ekmeğini aşını yerdi,olur olmazlarla konuşmazdı.Ne zamanki gebelik ilk üç aya erdi.Karnındaki çocuktan kimi durumlar oluştu.Anne Kâbeye varırsa,karnındaki çocuk bırakmaz elini annesinin böğrüne vurur,putlara ibadet etmesini engellerdi.Anne Lat’ı da,Uzza’yı da unuttu.Evlerine bir putperest gelse Fatma Hatun yerinden kalkmaz,kıyama yeltenmezdi.Ne zamanki Muhammet Ebu Talibin evine gelse,çocuk ana karnında neşelenir,annesini hemen ayağa kaldırırdı,gözünü gönlünü nurla doldurdu.Peygamberin sözlerini işittiğinde,ana karnında selamın alırdı


O denli deprenirdi ki,annesi takatsız kalırdı.Peygambee elini anasının karnına değdirince Ali ana karnında sezsizleşirdi,o eli tanırdı.Fatma Hatun oğlunun durumunu anlar,İbrahim’in yoluna uyardı.Annesi yalnızken zikr ettiğinde,Ali selavat getirirdi.Ali ana karnında uykuda iken bile Peygamber geldiğinde sohbete başlardı.Ne büyük keramet değil mi?
Birgün oğulsuz uşaksız bir hayli kişi birde ne görürler,annesi uykuda iken bile Ali Muhammed’le konuşuyor.Durumu Ali’nin babasına anlattıkları gibi sağa sola yaydılar. Ebu Talib bu durumda Muhammede vardı,dedi ki gözüm nuru incinme de,bir kaç kötü kişi bana geldiler,sen bizim Hatun uyurken ayağı ucuna gelip birisiyle söyleşirmişsin dediler. Kiminle konuştuğunu,neler konuştuğunu bir açıkla ki ben de bileyim.
Muhammed,ey amca dinle,sana haber vereyim işin iç yüzünü anla. O erki benimle söyleşir ana rahmindeki Ali dir.


Annesi korkmasın diye uyku halinde iken benimle konuşur.Dedi İmran(Ebu Talip)ona ey son peygamber benim önümde şöyleşin ,varsın anası korksun,o da oğlunun sesini işitsin.Resul desi anası korkmaz ve ürkmez ise uyanıkken varıp söyleyeyim.İkisi Ebu Talib’in evine geldiler.Fatma Hatun Muhammemmed’i görünce karşıladı,saygı gösterdi.
Kacası Ey Fatma dinle,karnındaki çocuğa Muhammed benim dostumdur diyor.
Muhammed onunla konuşunca sakın korkmayasın,Fatma dedi ki Muhammed isterse ben razı olurum.O sırada Muhammed ya Ali deyince,Ali buyur ey gözüm nuru Muhammed diye yanıt verdi,dedi ki;sen tüm peygamberlerin öncüsüsün,erenlerin,Tanrı dostlarının yol göstericisisin,son Peygambersin,gerçek inanmışlar dininin sadık dostlarıdır.Sen iki cihanın yüce ışığısın.Gercek mutluluk senin dinindedir,kıyamet gününün şefaatcisi’sin (yardımcısısın).İslamiyet ortaya çıktı,Allah’ın buyruğu uygulandı,insanlık mutlu oldu.Senin getirdiklerine uymayanlara Tanrı lanet eder.Senin yakınlarından daha seçkin kimse yoktur.
Ebu Talib oğlunun sözlerini duydu ,Peygamberin ayağı toprağına yüzünü sürdü.


Dokuz ay dolup,doğum yaklaştığında hicri takvim ramazan 12(miladi mart 21)cuma günü büyük İmam dünyaya geldi.Doğum sırasında anası Kabe de idi.Oğlan doğar doğmaz iki eliyle yüzünü kapamış ,hacer-ül esved’e dönüp secde etmişti.Anası şaşıp kaldı.Putların hepsi çığlık atıp yıkıldılar.Kâbe ışıklara boğuldu.Annesi hayrette kaldı,çünkü ne kan,ne luğusallık belirtileri vardı,sanki hiç doğum yapmamıştı.
Çocuğu kaftanına sarıp evine vardı,kocasına haber verdi.Ebu Talip getir göreyim.Hanımı,çocuk erkektir.Muhammed’e adamıştım,o görsün dedi.İsterim ki oğlum gözlerini açınca Peygamberi görsün.Bu çocuk neden gözlerini kapıyor? Fatma(Kirnak’a) dönüp var Mustafa’ya haber ver dedi.Kırnak ,Resulle karşılaştı,Resul bana Ali’nin doğumunu mu muştularsın dedi.Kırnak’a:
Kırnak dedi ey Resul sana kim haber ulaştırdı?
-Kimse bana haber vermedi,ancak durum gaipten bildirildi.
İkisi Ebu Talib’lere vardılar,Anasıçocuğu Muhammed’e verdi,gönlüm esenlendi dedi.

Bu oğlanı sana nezreylemiştim
Hem erkek ola diye söylemiştim
Nezretmiştim çünkü oğlan senindir
Teni tenindir canı canındır
Resul aldı eline yine Şah’ı
Güneş yüzlü Ali’dir onun mah’ı
Gönülden ettiler onlar kelamı
Resul orda verdi selamı
Ki savdı ak havir ile Ali’yi
Kevserin sakisi gerçek Veli’yi
O an çekti Haydar elin yüzünden
İnananlar hayat bulur sözünden
Gözün açtı baktı Resul yüzüne
Kulak verdi dilden gelen sözüne

Resul,Ali’yi kucakladı,göbeğini kesti,sünnet etti,ak ipeklere sardı .Ali işte o zaman elini yüzünden çekti,gözlerini Resul’e açtı.Resul dilini,Ali’nin ağzına verdi,Ali nimetlere doydu.Anası bu oğlanın adını ne koyalım diye Muhammed’e sordu.Resul onun adı Kur’anda Ali olarak bildirilmiştir buyurdu.
Dört kitpta o var dedi.O nun için Haydar cümleden uludur.
-Bunu böyle dedi çok mürüvvet etti.
-Ali’yi beşiğe bıraktı gitti.
-Yabancı biri(müşrik)evlerine gelse Ali çok kızardı.Amma Resul gelince neşelenir rahat olurdu.
-Süfyan,Ali’nin çocuk olmasına karşın bu inanılmaz durumları işitince gönlüne kin doldu,isyan etti korkuya kapıldı,beşikte bile nara atmasına dayanamadı,ileride bu çocuk başımıza bela olur,Muhammed’le birlik olup,bizlere egemen olmaya koyulurlar.O zaman kimse Ali’yi yenemez.Kayseri Rum bile onunla baş edemez.Cihanı kılıçtan geçirirler,kimseye aman vermezler.Mekke halkına huzur ,rahat,direnme kalmaz,herkes ona selavat getirir.
Biz yine sözü Ali’ye getirelim.Onun erdemine dönelim,o daha beşikte iken türlü sözler söyledi,kerametini gösterdi.Onun meziyetlerinin benzeri yoktur.Ali’nin erdemlerini yazmayanlar Allah’ın kiyabını okumaz kötü huylu hayırsız kişilerdir.

Ya Alim senin sevgin tüm hücrelerimi kaplamış nefes alışım bile isminle iken varlığına şükürler olsun heran ve her zaman senin yarenleein olacaktır taki kıyamete dek.
Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammet ve Ala Ali Ehlibeyt.