09-02-2018, 10:22 PM
Kul Himmet Bilindiği gibi Kul Himmet; Pir Sultan Abdal, Hatayî, Yeminî, Viranî, Teslim Abdal ve Nesimî ile birlikte Alevî geleneğinde usta sayılan ve “Yedi Kutuplar”, “Yedi Ulu Ozan” adı verilen yedi büyük şairden biridir (Birdoğan, 2003: 420; Özen, 2006: 106; Zaman, 2009: 359). Asıl adı Hüseyin olan Kul Himmet’ten söz eden ilk kaynaklar Bektaşîler arasında tanınmış bir şahsiyet olduğunu (Kocatürk, 1968: 248), Şah Abbas ve Şah Tahmasb dönemlerinde yaşadığını (Özkırımlı, 1985: 148) belirterek ondan Pir Sultan Abdal’ın dervişlerinden olan ve onun kadar orijinal, içli ve özlü şiirler söyleyen bir şair olarak bahsederler (Gölpınarlı, 2010: 15; Gölpınarlı, 2013: 33; Eyüboğlu, 1991: 174). Ayrıca onun XVI. asrın son yarısında yetişen Kızılbaşlardan olduğunu ve gerek yaşadığı asırda gerek daha sonraki devirlerde büyük bir şöhret temin ettiğini dile getirirler (Ergun, 1930: 208; Samancıgil, 1946: 109; Koca, 1990: 163). Bazı kaynaklarda geçen Pir Sultan Abdal’ın müridi olduğu bilgisinin bir şiirindeki okuma hatasından kaynaklandığı ve doğru olmadığı belirtilmiştir (Albayrak, 2002: XXVI/352).
Bir mecmuada tespit edilen ve hem başlıklarında hem de mahlas dörtlüklerinde Kul Himmet adı geçen 50 şiirin metni daha önceki yayınlar dikkate alınarak sunulacaktır. Adı geçen mecmua İzmir ili Bayındır ilçesi Yakapınar (eski adı: Uladı) köyünden bir dede ailesinden alınmış ve Necat Çetin tarafından dijital ortama aktarılmıştır. El yazma olan bu mecmua, 246 sayfadır ve rika ile yazılmıştır. Bazı sayfaları eksiktir. 20x29 cm ebatlarındaki mecmuanın başında “Haza Kitâb-ı Mecmu‘a” yazılıdır. Mecmuada Kul Himmet dışında Şah Hatayî ve Pir Sultan Abdal’a ait şiirler de bulunmaktadır. Mecmua’nın 316-356. sayfaları arasında Kul Himmet’e ait gösterilen, başlığında ve mahlas dörtlüğünde Kul Himmet adı geçen 54 şiir yer almaktadır. Bu şiirlerin dördünde “Kul Himmet Üstadım” mahlası vardır.
Bilindiği gibi Kul Himmet Üstadım mahlası, Âşık İbrahim’e ait olduğundan bu dört şiir makaleye alınmamıştır.2 Şiirlerden üç tanesi (12, 14, 44 numaralı şiirler) de Pir Sultan Abdal’a ait yayımlanmış şiirler arasında yer almaktadır. 50 numaralı şiir, Kul İbrahim’e, 26 numaralı şiir Pir Hatayî’ye ait yayımlanan şiirler arasında yer almaktadır. 26 numaralı şiir, küçük farklılıklarla Pir Sultan’a ait yayımlanmış şiirler arasında da yer almaktadır. 42 numaralı şiirin, ilk dörtlüğü ve ayağı benzeyen bir şekli yayımlanmış olsa da (Yörükân 2011: 135; Şahin 2013: 64) mecmuadaki şekil, oldukça farklıdır. Mecmuada yer alan Kul Himmet şiirlerinden ilkinin (1 numaralı şiir) mahlas dörtlüğünde “Hocam Kul Himmet Pir Sultan pirim” ifadesi yer almaktadır ve bu, şiirin Kul Himmet’e ait olması hususunda önemli ölçüde kuşku doğurmaktadır. 27 manzume ise Kul Himmet’in şiirlerini ihtiva eden daha önceki çalışmalarda yayımlanmıştır. 27 manzumeden 6 tanesi hem Kul Himmet’e ait yayımlanmış şiirler arasında hem de başka şairlere ait gösterilen yayımlanmış şiirler arasında yer almaktadır. Bunlardan 10 numaralı şiir Hatayî’nin, 26 numaralı şiir Pir Hatayî ve Pir Sultan Abdal’ın; 30 ve 48 numaralı şiirler Pir Sultan Abdal’ın, 31 numaralı şiir Kul Hüseyin’in, 35 numaralı şiir Şah Hatayî’nin yayımlanmış şiirleri arasında da yer almaktadır
Tespit edilebildiği kadarıyla mecmuadaki 54 şiirden Kul Himmet Üstadım mahlaslı 4 şiir dışında kalan 50 şiirden 31 tanesi daha önceki çalışmalarda yayımlanmış, 19 tanesi ise henüz yayımlanmamıştır. Yayımlanmış şiirlerin bu çalışmaya alınmasında yayımlanmış şiirlerle mecmuadaki şiirler arasında farklılıkların olması, farklı ifade ve söyleyiş ile bazen farklı dörtlük sayılarının bulunması etkili olmuştur. Böylece ileride Kul Himmet şiirleri ile ilgili yapılacak daha geniş, karşılaştırmalı çalışmalara kaynak hazırlanmıştır.
Mecmuanın 316-356. sayfaları arasında yer alan Kul Himmet şiirleri şunlardır:
İşbu Zîrde Yazılan Kul Himmet’in Nutk-ı Âlîleridir
1.Selam edin sofu canlara bizden
Sofular ikrarda durur mu bilmem
Yohsa yol mu danıştın her cahilden
Hak cemalin cemale gelir mi bilmem
2. Muhabbet canda mı yohsa dilde mi
Günahlar etmişsin Hakk’a perde mi
İkrarsıza ikrar veren yolda mı
Hak kadim ikrara durur mu bilmem
3. Yer ile gök bir ikrardır aslından
Hiç gönül geçer mi gönül dostundan
Çök otur sevdigim gönül tahtından
Cebrail [de] Hakk’a varır mı bilmem
4. Gerçek ister can’ortaya itmeye
Hak mürşid ister katarlayıp tutmaya
Sorak ister katarlayıp yedmeye
Yedikleri yere varır mı bilmem
5. Hocam[dır] Kul Himmet Pir Sultan pirim
Şah Hatayî şah[ım] benim[dir] Ali’m
Ben bir ednâ kulum eyvallah derim
Kırklar katarına katar mı bilmem
Bir mecmuada tespit edilen ve hem başlıklarında hem de mahlas dörtlüklerinde Kul Himmet adı geçen 50 şiirin metni daha önceki yayınlar dikkate alınarak sunulacaktır. Adı geçen mecmua İzmir ili Bayındır ilçesi Yakapınar (eski adı: Uladı) köyünden bir dede ailesinden alınmış ve Necat Çetin tarafından dijital ortama aktarılmıştır. El yazma olan bu mecmua, 246 sayfadır ve rika ile yazılmıştır. Bazı sayfaları eksiktir. 20x29 cm ebatlarındaki mecmuanın başında “Haza Kitâb-ı Mecmu‘a” yazılıdır. Mecmuada Kul Himmet dışında Şah Hatayî ve Pir Sultan Abdal’a ait şiirler de bulunmaktadır. Mecmua’nın 316-356. sayfaları arasında Kul Himmet’e ait gösterilen, başlığında ve mahlas dörtlüğünde Kul Himmet adı geçen 54 şiir yer almaktadır. Bu şiirlerin dördünde “Kul Himmet Üstadım” mahlası vardır.
Bilindiği gibi Kul Himmet Üstadım mahlası, Âşık İbrahim’e ait olduğundan bu dört şiir makaleye alınmamıştır.2 Şiirlerden üç tanesi (12, 14, 44 numaralı şiirler) de Pir Sultan Abdal’a ait yayımlanmış şiirler arasında yer almaktadır. 50 numaralı şiir, Kul İbrahim’e, 26 numaralı şiir Pir Hatayî’ye ait yayımlanan şiirler arasında yer almaktadır. 26 numaralı şiir, küçük farklılıklarla Pir Sultan’a ait yayımlanmış şiirler arasında da yer almaktadır. 42 numaralı şiirin, ilk dörtlüğü ve ayağı benzeyen bir şekli yayımlanmış olsa da (Yörükân 2011: 135; Şahin 2013: 64) mecmuadaki şekil, oldukça farklıdır. Mecmuada yer alan Kul Himmet şiirlerinden ilkinin (1 numaralı şiir) mahlas dörtlüğünde “Hocam Kul Himmet Pir Sultan pirim” ifadesi yer almaktadır ve bu, şiirin Kul Himmet’e ait olması hususunda önemli ölçüde kuşku doğurmaktadır. 27 manzume ise Kul Himmet’in şiirlerini ihtiva eden daha önceki çalışmalarda yayımlanmıştır. 27 manzumeden 6 tanesi hem Kul Himmet’e ait yayımlanmış şiirler arasında hem de başka şairlere ait gösterilen yayımlanmış şiirler arasında yer almaktadır. Bunlardan 10 numaralı şiir Hatayî’nin, 26 numaralı şiir Pir Hatayî ve Pir Sultan Abdal’ın; 30 ve 48 numaralı şiirler Pir Sultan Abdal’ın, 31 numaralı şiir Kul Hüseyin’in, 35 numaralı şiir Şah Hatayî’nin yayımlanmış şiirleri arasında da yer almaktadır
Tespit edilebildiği kadarıyla mecmuadaki 54 şiirden Kul Himmet Üstadım mahlaslı 4 şiir dışında kalan 50 şiirden 31 tanesi daha önceki çalışmalarda yayımlanmış, 19 tanesi ise henüz yayımlanmamıştır. Yayımlanmış şiirlerin bu çalışmaya alınmasında yayımlanmış şiirlerle mecmuadaki şiirler arasında farklılıkların olması, farklı ifade ve söyleyiş ile bazen farklı dörtlük sayılarının bulunması etkili olmuştur. Böylece ileride Kul Himmet şiirleri ile ilgili yapılacak daha geniş, karşılaştırmalı çalışmalara kaynak hazırlanmıştır.
Mecmuanın 316-356. sayfaları arasında yer alan Kul Himmet şiirleri şunlardır:
İşbu Zîrde Yazılan Kul Himmet’in Nutk-ı Âlîleridir
1.Selam edin sofu canlara bizden
Sofular ikrarda durur mu bilmem
Yohsa yol mu danıştın her cahilden
Hak cemalin cemale gelir mi bilmem
2. Muhabbet canda mı yohsa dilde mi
Günahlar etmişsin Hakk’a perde mi
İkrarsıza ikrar veren yolda mı
Hak kadim ikrara durur mu bilmem
3. Yer ile gök bir ikrardır aslından
Hiç gönül geçer mi gönül dostundan
Çök otur sevdigim gönül tahtından
Cebrail [de] Hakk’a varır mı bilmem
4. Gerçek ister can’ortaya itmeye
Hak mürşid ister katarlayıp tutmaya
Sorak ister katarlayıp yedmeye
Yedikleri yere varır mı bilmem
5. Hocam[dır] Kul Himmet Pir Sultan pirim
Şah Hatayî şah[ım] benim[dir] Ali’m
Ben bir ednâ kulum eyvallah derim
Kırklar katarına katar mı bilmem
______
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..