05-10-2019, 10:18 PM
180 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven ve diğer açlık grevi eylemcileri için duyarlılık çağrısında bulunan Sinemilli Ocağı Piri Süleyman Deprem, “Her neye mal olursa olsun Hak, hakikat, barış, özgürlük, demokrasi adına hayatını ortaya koyanlarla aynı safta durmak gibi bir görevimiz var”dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in cezaevlerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevi eylemi 180. gününe girdi.
Sinemilli Ocağı Piri Süleyman Deprem 180 gündür açlık grevinde olan DTK Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve açlık grevi eylemcilerine ilişkin Pir Haber Ajansı’na değerlendirmede bulundu.
“TALEPLERİN GÖRMEZDEN GELİNMESİ AFFEDİLEMEZ”
Açlık grevi eylemcilerinin taleplerine karşı umursamazlığın ve görmezden gelişin affedilemeyecek bir tutum olduğunu vurgulan Pir Deprem, “Açlık grevi başlı başına feda edecek hiçbir şeyi kalmayanın amacı uğrunda hayatını ortaya koymasıdır. Çok değerlidir anlamlıdır ancak; hayatını ortaya koyanların yanında, destek olduğunu söyleyen bizlerin umursamazlığı, görmezden gelişi affedilecek bir tutum değil. Her şeyden önce hayatını ortaya koyan o insanlar bizim de geleceğimizi şekillendirmeye yönelik bir eşitlik ve özgürlük talebinde bulunmaktadırlar. Onların toplum adına bu talepleri doğrultusunda hayatlarını ortaya koymalarını desteklememek büyük bir zaaf ve gericiliktir” diye konuştu.
“ALEVİ KURUMLARI BU DURUMA SES ÇIKARMALI”
“Her neye mal olursa olsun Hak, hakikat, barış, özgürlük, demokrasi adına hayatını ortaya koyanlarla aynı safta durmak gibi bir görevimiz var” diyen Deprem, Alevi kurumlarının bu duruma karşı bir araya gelerek ortak bir tavır sergilemeleri gerektiğinin altını çizdi. Deprem şunları vurguladı:
“Varlığımız birliğimizle, birliğimiz de örgütlülüğümüzle mümkündür. Bugün değil ise ne zaman dayanışma içinde olacağız. Hayatını kaybeden insanların arkasından yaptığımız güzellemeler bizi kurtaracak mı, yada onları sahiplenmeye yetiyor mu? Her neye mal olursa olsun Hak, hakikat, barış, özgürlük, demokrasi adına hayatını ortaya koyanlarla aynı safta durmak gibi bir görevimiz var. Alevi olmanın geçer doğrusu da budur. Buna katkı sunmuyor isek kendimizi sorgulamak durumundayız. Bu destek sokaktadır, meydandadır. Bu destek birleşmede, örgütlenmededir. Bu desteği vermeden sahipleniyorum demek sorumluluktan kaçmaktır. Bir an önce Alevilik adına kurulu bulunan örgütlerin, federasyonları, derneklerin bir araya gelerek mutlaka bu konuda bir tavır sergilemeleri gerekir. Hepimizin geleceği birliğimizden, beraberliğimizden geçer.”
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in cezaevlerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlattığı açlık grevi eylemi 180. gününe girdi.
Sinemilli Ocağı Piri Süleyman Deprem 180 gündür açlık grevinde olan DTK Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve açlık grevi eylemcilerine ilişkin Pir Haber Ajansı’na değerlendirmede bulundu.
“TALEPLERİN GÖRMEZDEN GELİNMESİ AFFEDİLEMEZ”
Açlık grevi eylemcilerinin taleplerine karşı umursamazlığın ve görmezden gelişin affedilemeyecek bir tutum olduğunu vurgulan Pir Deprem, “Açlık grevi başlı başına feda edecek hiçbir şeyi kalmayanın amacı uğrunda hayatını ortaya koymasıdır. Çok değerlidir anlamlıdır ancak; hayatını ortaya koyanların yanında, destek olduğunu söyleyen bizlerin umursamazlığı, görmezden gelişi affedilecek bir tutum değil. Her şeyden önce hayatını ortaya koyan o insanlar bizim de geleceğimizi şekillendirmeye yönelik bir eşitlik ve özgürlük talebinde bulunmaktadırlar. Onların toplum adına bu talepleri doğrultusunda hayatlarını ortaya koymalarını desteklememek büyük bir zaaf ve gericiliktir” diye konuştu.
“ALEVİ KURUMLARI BU DURUMA SES ÇIKARMALI”
“Her neye mal olursa olsun Hak, hakikat, barış, özgürlük, demokrasi adına hayatını ortaya koyanlarla aynı safta durmak gibi bir görevimiz var” diyen Deprem, Alevi kurumlarının bu duruma karşı bir araya gelerek ortak bir tavır sergilemeleri gerektiğinin altını çizdi. Deprem şunları vurguladı:
“Varlığımız birliğimizle, birliğimiz de örgütlülüğümüzle mümkündür. Bugün değil ise ne zaman dayanışma içinde olacağız. Hayatını kaybeden insanların arkasından yaptığımız güzellemeler bizi kurtaracak mı, yada onları sahiplenmeye yetiyor mu? Her neye mal olursa olsun Hak, hakikat, barış, özgürlük, demokrasi adına hayatını ortaya koyanlarla aynı safta durmak gibi bir görevimiz var. Alevi olmanın geçer doğrusu da budur. Buna katkı sunmuyor isek kendimizi sorgulamak durumundayız. Bu destek sokaktadır, meydandadır. Bu destek birleşmede, örgütlenmededir. Bu desteği vermeden sahipleniyorum demek sorumluluktan kaçmaktır. Bir an önce Alevilik adına kurulu bulunan örgütlerin, federasyonları, derneklerin bir araya gelerek mutlaka bu konuda bir tavır sergilemeleri gerekir. Hepimizin geleceği birliğimizden, beraberliğimizden geçer.”
______
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..