12-17-2018, 02:14 PM
Cemevlerinin elektrik, su faturasının Diyanet İşleri Başkanlığı ödeneğinden karşılanması yönünde verilen mahkeme kararlarını değerlendiren Demokratik Alevi Derneği İzmir Şubesi Eş Başkanı Hüseyin Ozan, “Bu, Diyanet’in Sünni İslam’a müdahale edip araçsallaştırdığı gibi Aleviliğe de müdahale edip denetim altına alması araçsallaştırması anlamına gelmektedir” dedi.
Türkiye’de son yıllarda bir kaç cemevinin elektrik, su faturalarının devlet tarafından karşılanması konusunda açılan davalar sonuçlanmaya başlandı.
Geçtiğimiz günlerde Tarsus’ta Cem Vakfı Yenice şube ve Sıtkı Baba Cemevi yöneticilerinin, cemevlerinin elektrik faturasının devlet tarafından ödenmesi noktasında Tarsus Asliye Hukuk Mahkemesine açtığı davanın sonucunda mahkeme cemevlerinin ibadethane sayılması ve elektrik faturasının Diyanet kaynağından ödenmesine karar vermişti.
Cemevine ait elektrik ve su faturalarının Diyanet tarafından ödenmesi yönünde çıkan karara, Aleviler cephesinden tepkiler gelmeye devam ediyor. Çünkü Aleviler yıllardır Diyanet İşleri’nin lav edilmesi için mücadele ediyor.
“DEVLET İNANÇLARA MÜDAHALE ETMEMELİ”
Mahkeme kararlarını değerlendiren Demokratik Alevi Derneği İzmir Şubesi Eş Başkanı Hüseyin Ozan, Devlet kurumunun inançlardan sonra ortaya çıktığını ve devletin inançlara müdahalesinin tarih boyunca sorun tarattığını vurguladı.
“Biz Demokratik Alevi Dernekleri olarak inançları hakikat arayışı olarak kabul ediyoruz” diyen Hüseyin Ozan, devletin inanç işlerine karışmaması gerektiğinin altını çizdi.
Devletin halkın bütçesinden inanç alanına tek kuruş aktarmaması gerektiğini savunan Hüseyin Ozan, o bütçenin halk için sağlık, eğitim, ulaşım gibi diğer kamu hizmetlerine harcanması gerektiğini belirtti.
“MAHKEME KARARLARI DEVLETİN ALEVİLERE MÜDAHALESİ ANLAMINA GELİR”
Mahkemelerin aldığı kararların bazı Alevileri heyecanlandırdığını kaydeden Ozan, “Bu durum, Diyanet’in Sünni İslam’a müdahale edip araçsallaştırdığı gibi Aleviliğe de müdahale edip denetim altına alması araçsallaştırması anlamına gelmektedir” dedi.
Alevlerin bu oyuna ortak olmamaları konusunda uyarıda bulunan Ozan, “Alevilik bir rıza yoludur. Aleviler bir rıza lokması verirler ve yerler. Toplumun sırtından bu hizmetin yürütülmesi buraya paranın aktarılması rızasız lokmaya tamah anlamına gelir. Rızasız lokmayı Aleviler kabul etmemelidir. Bu manadaki manipülasyonları red etmelidir” ifadelerini kullandı.
“DİYANET HALKIN BAŞINA MUSALLAT EDİLMEMELİ”
Her inancın kendi hakikatıyla var olması gerektiği üzerinde duran Ozan, Alevileri örnek göstererek, “Alevilik ve Aleviler buna iyi bir örnektir. Tarih boyunca devlet denen kuruma inançlarını bulaştırmamış, inançlarına müdahale etmesine razı olmamış bütün finansal konularında o hizmetin yürütülmesinde gönüllülük katılım esası üzerinden kendileri karşılamıştır” şeklinde konuştu.
DAD İzmir Şube Eş Başkanı Hüseyin Ozan, devlet kurumunun hiçbir şekilde inanç alanına müdahale etmemesi gerektiğini belirterek, “Diyanet diye bir kurumu da bu halkın başına musallat etmemeli” dedi.
______
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..