Prof Dr. İzzettin Doğan, Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin kararlarını, hak ve özgürlüklerin antlaşması olduğunu söyledi
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Aleviler hakkında verilen “ayrımcılık yapılıyor” karar üzerine Aleviler, Türkiye mahkemelerinden gerekli düzenlemelerin yapılması ve eşitliğin sağlanması için 2 seneden fazla bir zamandır bekliyorlar. Yargıtay’ın verdiği kararda Cemevlerinin ibadethane olarak kabul etmeleri ve AİHM kararlarını reddetmeleri, birçok Alevi- vatandaşı harekete geçirdi. Demokrasinin bir üst lige taşınıp, Alevi problemlerinin çözüleceği bir seçim vaadiydi. Ancak genel seçimler öncesi Cemevleri hukuki statü verilmelidir sözü yine vaatten öteye gidemedi. Seçim sonra Alevililerin kazınılmış hakkı olan AİHM kararları görmezden gelindi. Ancak geçtiğiz gün Cem Vakfının, Cemevlerinin ibadethane kabul edilmesi ve elektrik faturalarının devlet tarafından ödenmesi için açtığı dava kapsamında, Yargıtay yerel mahkemenin kararını onadı. Peki bu karar ne anlama geliyor? Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek? Alevilere yönelik ayrımcılığı uluslar arası mahkemeye taşıyan ve AİHM’den zaferle dönen Prof.Dr.İzzettin Doğan Cem TV’nin sorularını yanıtladı.
. ‘’TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİR HUKUK DEVLETİ’’
Prof.Dr.İzzettin Doğan: Siyasi partilere muhalefet olsun bazı konuları halkın önünde tartışmalarına imkan sağlayan durum bir ülkenin seçime gitmesi ve bir halkın düşüncelerini, oylarını alarak kendi kanaatlerini belirtme imkanı bulabilmesidir, bugün de Türkiye böyle bir dönemi yaşıyor. Hem Cem Vakfı olarak hem de Cem Vakfı’na gönül veren Alevi-Sunni birçok kişiye kılavuz olacak. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir ve bundan da gurur duyuyoruz. Hakim önüne gelen olayda karar verirken olayın niteliği ne olursa olsun sadece yasalarla ve vicdanıyla bağlıdır. Bir siyasetçi son sözü söylemez, eğer siyasi kimliği olan herhangi birisi karar veriyorsa o devlet hukuk devleti değildir ve Uluslararası toplumda da hiçbir saygınlığı olmaz. Hala yargı organı çalışıyor iyi, kötü, noksan ya da uzun sürelere yayılsa bile ama bir hukuk devleti olduğunu en azından vatandaşlar kabul ediyor ve öyle yaşıyorlar.
İzzettin Doğan, vatandaşların haksızlığa uğradığı anda; mahkemeye başvurmasını ve haklarını sonsuza kadar savunması gerektiğinin bilgisini verdi. Bir hukuk devletini ayakta tutmanın önemli yollarından biri olduğunu sözlerine ekledi.
"KİŞİ, YAŞAMA HAKKINDAN MAHRUM EDİLEMEZ"
Prof Dr. İzzettin Doğan, Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin kararlarını, hak ve özgürlüklerin antlaşması olduğunu söyledi. Hukuk devleti ve AİHM hakkındaki temel açıklamalarını bu sözler ile tarif etti.
Prof Dr. İzzettin Doğan: Avrupa İnsan hak ve özgürlükler antlaşması, yani böyle bir antlaşma temel hak ve özgürlükleri düzenleyen bir antlaşma ile sizin kendi hukuk düzeniniz kuralları arasında herhangi bir çatışma çıkıyorsa o zaman kendi iç hukuk düzeninizin kurallarını rafa kaldıracaksınız uluslararası antlaşmanın metnine sadık kalarak uygulamaya geçilir.
Prof. Dr. İzzettin Doğan: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı bizi bağlamaz" sözü söylendi ama sanıyorum ki Cumhurbaşkanı bunu kısa süre içerisinde düzeltecektir. Bütün bu açıklığa rağmen Türkiye'de bu konu zaman zaman tartışma konusu haline getirilmiştir. Gerek Cem Vakfının gerekse Cem Vakfına destek vermiş Alevi-Sunni milyonlarca insanın böyle bir haksızlığı, yanlışlığı "ortadan kaldıralım" düşüncesi ile müracaat etmiş olduğu AİHM, Cem Vakfı ve o Vakıfla birlikte hükümeti hesap vermeye davet eder bir dava açmış davayı da kazanmıştır”
‘’ALEVİLER, DEVLETTEN YARDIM ALAMIYORLAR”
Prof Dr. İzzettin Doğan, Alevi yurttaşların İslam anlayışının kabul edildiğini; hatta Türkiye mahkemelerinin de daha önceden bu bakış açısıyla uygulamalar yapıldığını anlattı. Bunun doğru bir karar olduğunu ifade etti. Alevi yurttaşların barış içinde haklarını aramasını sonuna kadar destekleyen Doğan, vatandaşların yargılara ve mahkemeye gitmesini; tüm yollar kapalı gözüküyorsa da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmasını çözüm önerisi olarak iletti. Bu haklarını kullanmasını söyleyen İzzettin Doğan, Türk Mahkemelerinin verdiği kararlara saygısının olduğunu sözlerine ekledi.
Genel bütçede eğer bir pay ayrılacak olursa din hizmetlerine bu pay tüm yurttaşlar arasında paylaştırılacaktır sözü verildiğini açıklayan İzzettin Doğan, uluslar arası mahkemelerde davaların kazanıldığını ama karar uygulanmadı. Cem evleri hakkındaki durumu da şu sözlere yer vererek açıkladı.
Prof Dr. İzzettin Doğan: Özellikle cemevleri devletten herhangi bir yardım almıyor. Genel bütçenin en az üçte birini oluşturmasına rağmen Alevilerin ibadet ve inançları için cemevleri için gerek inşaasında gerek Alevi dedelerinin, Bektaşi dedelerinin oraya tahsisinde yer alabileceği doğru dürüst erkanların yapılmasında herhangi bir pay ayrılmıyor ve bu ihlal devam ediyor.
“AİHM'İ TANIMIYORUM DİYEMEZSİNİZ”
Prof.Dr.İzzettin Doğan, cem evlerinden elektrik ve su parasının alınmasının AİHM kararlarının uygulanmasının istenmesi üzerine mahkeme kararlarının uygulanmasının istenmesinden sonra, hükümetin uygulamaya geçmediğini ve bununla birlikte Cem evlerinden elektrik ve su parasının istenmesinin haksızlık ve kanunsuzluk olduğunu belirtti. Görüşlerine şu sözler ile devam etti.
Prof. Dr. İzzettin Doğan:Bu kararlar boşuna verilmiyor. AİHM'i tanımıyorum diyemezsiniz. Herkes kanunlara, yasalara onun dayandığı uluslararası yasalara saygı göstermek zorundadır. Tüm yurttaşlarımıza seslenmek istiyorum, bunları hafife almayacaksınız. Bütün uluslararası platformlarda sürekli olarak karşınıza çıkartırlar ve söyleyecek söz de bulamazsınız.
“EŞİTLİK, BİR AN ÖNCE ORTAYA KONULMALI”
Prof. Dr. İzzettin Doğan, AİHM kararları ve Türkiye içi barış ve huzurun sağlanması için Aleviliğin dal budak salması için tüm yurttaşların çaba göstermesini söyledi.
“Büyük mitinglerde Alevi sorunlarına nasıl çözüm getireceklerini herkesin önünde tekrar etmelidirler. En kısa zamanda bu eşitliği ortaya koymalıdırlar” diyerek sözlerini noktaladı.
. ‘’TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİR HUKUK DEVLETİ’’
Prof.Dr.İzzettin Doğan: Siyasi partilere muhalefet olsun bazı konuları halkın önünde tartışmalarına imkan sağlayan durum bir ülkenin seçime gitmesi ve bir halkın düşüncelerini, oylarını alarak kendi kanaatlerini belirtme imkanı bulabilmesidir, bugün de Türkiye böyle bir dönemi yaşıyor. Hem Cem Vakfı olarak hem de Cem Vakfı’na gönül veren Alevi-Sunni birçok kişiye kılavuz olacak. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir ve bundan da gurur duyuyoruz. Hakim önüne gelen olayda karar verirken olayın niteliği ne olursa olsun sadece yasalarla ve vicdanıyla bağlıdır. Bir siyasetçi son sözü söylemez, eğer siyasi kimliği olan herhangi birisi karar veriyorsa o devlet hukuk devleti değildir ve Uluslararası toplumda da hiçbir saygınlığı olmaz. Hala yargı organı çalışıyor iyi, kötü, noksan ya da uzun sürelere yayılsa bile ama bir hukuk devleti olduğunu en azından vatandaşlar kabul ediyor ve öyle yaşıyorlar.
İzzettin Doğan, vatandaşların haksızlığa uğradığı anda; mahkemeye başvurmasını ve haklarını sonsuza kadar savunması gerektiğinin bilgisini verdi. Bir hukuk devletini ayakta tutmanın önemli yollarından biri olduğunu sözlerine ekledi.
"KİŞİ, YAŞAMA HAKKINDAN MAHRUM EDİLEMEZ"
Prof Dr. İzzettin Doğan, Avrupa İnsan Hakları mahkemesinin kararlarını, hak ve özgürlüklerin antlaşması olduğunu söyledi. Hukuk devleti ve AİHM hakkındaki temel açıklamalarını bu sözler ile tarif etti.
Prof Dr. İzzettin Doğan: Avrupa İnsan hak ve özgürlükler antlaşması, yani böyle bir antlaşma temel hak ve özgürlükleri düzenleyen bir antlaşma ile sizin kendi hukuk düzeniniz kuralları arasında herhangi bir çatışma çıkıyorsa o zaman kendi iç hukuk düzeninizin kurallarını rafa kaldıracaksınız uluslararası antlaşmanın metnine sadık kalarak uygulamaya geçilir.
Prof. Dr. İzzettin Doğan: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı bizi bağlamaz" sözü söylendi ama sanıyorum ki Cumhurbaşkanı bunu kısa süre içerisinde düzeltecektir. Bütün bu açıklığa rağmen Türkiye'de bu konu zaman zaman tartışma konusu haline getirilmiştir. Gerek Cem Vakfının gerekse Cem Vakfına destek vermiş Alevi-Sunni milyonlarca insanın böyle bir haksızlığı, yanlışlığı "ortadan kaldıralım" düşüncesi ile müracaat etmiş olduğu AİHM, Cem Vakfı ve o Vakıfla birlikte hükümeti hesap vermeye davet eder bir dava açmış davayı da kazanmıştır”
‘’ALEVİLER, DEVLETTEN YARDIM ALAMIYORLAR”
Prof Dr. İzzettin Doğan, Alevi yurttaşların İslam anlayışının kabul edildiğini; hatta Türkiye mahkemelerinin de daha önceden bu bakış açısıyla uygulamalar yapıldığını anlattı. Bunun doğru bir karar olduğunu ifade etti. Alevi yurttaşların barış içinde haklarını aramasını sonuna kadar destekleyen Doğan, vatandaşların yargılara ve mahkemeye gitmesini; tüm yollar kapalı gözüküyorsa da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmasını çözüm önerisi olarak iletti. Bu haklarını kullanmasını söyleyen İzzettin Doğan, Türk Mahkemelerinin verdiği kararlara saygısının olduğunu sözlerine ekledi.
Genel bütçede eğer bir pay ayrılacak olursa din hizmetlerine bu pay tüm yurttaşlar arasında paylaştırılacaktır sözü verildiğini açıklayan İzzettin Doğan, uluslar arası mahkemelerde davaların kazanıldığını ama karar uygulanmadı. Cem evleri hakkındaki durumu da şu sözlere yer vererek açıkladı.
Prof Dr. İzzettin Doğan: Özellikle cemevleri devletten herhangi bir yardım almıyor. Genel bütçenin en az üçte birini oluşturmasına rağmen Alevilerin ibadet ve inançları için cemevleri için gerek inşaasında gerek Alevi dedelerinin, Bektaşi dedelerinin oraya tahsisinde yer alabileceği doğru dürüst erkanların yapılmasında herhangi bir pay ayrılmıyor ve bu ihlal devam ediyor.
“AİHM'İ TANIMIYORUM DİYEMEZSİNİZ”
Prof.Dr.İzzettin Doğan, cem evlerinden elektrik ve su parasının alınmasının AİHM kararlarının uygulanmasının istenmesi üzerine mahkeme kararlarının uygulanmasının istenmesinden sonra, hükümetin uygulamaya geçmediğini ve bununla birlikte Cem evlerinden elektrik ve su parasının istenmesinin haksızlık ve kanunsuzluk olduğunu belirtti. Görüşlerine şu sözler ile devam etti.
Prof. Dr. İzzettin Doğan:Bu kararlar boşuna verilmiyor. AİHM'i tanımıyorum diyemezsiniz. Herkes kanunlara, yasalara onun dayandığı uluslararası yasalara saygı göstermek zorundadır. Tüm yurttaşlarımıza seslenmek istiyorum, bunları hafife almayacaksınız. Bütün uluslararası platformlarda sürekli olarak karşınıza çıkartırlar ve söyleyecek söz de bulamazsınız.
“EŞİTLİK, BİR AN ÖNCE ORTAYA KONULMALI”
Prof. Dr. İzzettin Doğan, AİHM kararları ve Türkiye içi barış ve huzurun sağlanması için Aleviliğin dal budak salması için tüm yurttaşların çaba göstermesini söyledi.
“Büyük mitinglerde Alevi sorunlarına nasıl çözüm getireceklerini herkesin önünde tekrar etmelidirler. En kısa zamanda bu eşitliği ortaya koymalıdırlar” diyerek sözlerini noktaladı.
______
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..