11-28-2018, 11:11 PM
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Özgür Turak, Avusturya’da Alevi İslam Birliği’nin şikayeti üzerine yaşanan tartışmalara yönelik Can TV’de konuştu. Turak, “En son yapılan derneklerin kapatılmasıyla ilgili şikayetlerin geri çekilmesini istiyoruz. Alevi-İslam İnanç Toplumu ile aynı görüşleri taşımıyoruz. Aleviliği kendilerine özgü bir inanç olarak görüyoruz. Bu anlamda tanınmak istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Özgür Turak Can TV’de katıldığı Görüş Açısı programında Avusturya Alevi İslam Birliği’nin şikayeti üzerine yaşanan tartışmaları değerlendirdi.
1989 yılından bu yana Avusturya’da çalışmalarını sürdüren Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’na, Avusturya Kültür Bakanlığı’ndan bir tebligat gönderilmişti.
Avusturya Alevi İslam Birliği’nin şikayeti üzerine gönderilen tebligatta Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’na bağlı olan derneklerin ya İslam yasasına bağlanması gerektiği, ya da Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’na bağlı olan Alevi kültür merkezlerinde, Cem Erkanı, Semah, Saz kursu, nikah ve cenaze erkanlarının yapılamayacağı kaydedilmişti.
“SAMİMİ OLSAYDILAR DAVET SOSYAL MEDYA ARACILIĞI İLE GELMEZDİ”
Turak, 2007 ve 2009 yılları arasında bir tüzük çalışması yaptıklarını ve Aleviliğin özgün bir inanç olduğuna dair bir başvuru yapmayı planladıklarını ifade etti. Bu süreçte herkesten habersiz Federasyon bünyesindeki Viyana Alevi Kültür Derneği’nin mevcut başvurudan önce Avusturya Kültür Bakanlığı’na başvuruda bulunduğunu belirten Turak, “Viyana Alevi Kültür Derneği, Alevi-Islam İnanç Toplumu” ismi altında başvuru yaptı. Tartışmalar devam etti ve başvuru Avusturya İslam Yasası bünyesinde değerlendirildi” dedi.
4 Ekim 2018 tarihinde federasyona bağlı 8 derneğe tebligat geldiğini dile getiren Turak, “Bu şikayet Avusturya Alevi İslam Birliği tarafından yapıldı. Bu doğrultuda bizlerin İslam- Alevi toplumuna bağlanması isteniyor ” diye konuştu. Türkiye’de bazı ellerin Avusturya’ya kadar uzandığını kaydeden Turak, “Almanya’da, diğer Avrupa ülkelerinde yapmaya çalıştılar yapamadılar. Maalesef Avusturya’daki bir yasa açığını bularak bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar” diye ifade etti.
Utak Alevi İslam Birliği’nin sosyal medya aracılığı ile kendilerine iki defa davetiye gönderdiklerini ve konuşmak istediklerini beyan ettiklerini söyleyerek, “Eğer samimi olsaydılar, sosyal medyada yayınlamaz, aracı göndererek görüşme talep ederlerdi” diye belirtti.
“ŞİKAYETLERİNİ GERİ ÇEKSİNLER”
Utak onlardan taleplerini ise şöyle aktardı:
” 21 Ocak 2011 Viyana Savcılığı’na federasyona bağlı dernek yöneticileri ve Onursal Başkanımız Turgut Öker hakkında terör ile bağlantılandırılarak şikayette bulundular ve biz bunu 2 yıl sonra öğrendik. Bize tebligat geldi. 2 yıl boyunca takip edildiğimizi ve temize çıktığımızı söylüyorlardı. Öncelikle bunun için toplumun önünde bir özür bekliyoruz.
En son yapılan derneklerin kapatılmasına yönelik şikayetlerin geri çekilmesini istiyoruz. Alevi İslam Birliği ile aynı görüşleri taşımıyoruz. Aleviliği kendilerine özgü bir inanç olarak görüyoruz. Bu anlamda tanınmak istiyoruz. Bu farkı da bildiren bir dilekçe sunun diyoruz. Bu koşulların yerine gelmesi gerekiyor. Aksi takdirde onlarla görüşmemiz söz konusu değildir.”
Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu Başkanı Özgür Turak Can TV’de katıldığı Görüş Açısı programında Avusturya Alevi İslam Birliği’nin şikayeti üzerine yaşanan tartışmaları değerlendirdi.
1989 yılından bu yana Avusturya’da çalışmalarını sürdüren Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’na, Avusturya Kültür Bakanlığı’ndan bir tebligat gönderilmişti.
Avusturya Alevi İslam Birliği’nin şikayeti üzerine gönderilen tebligatta Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’na bağlı olan derneklerin ya İslam yasasına bağlanması gerektiği, ya da Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu’na bağlı olan Alevi kültür merkezlerinde, Cem Erkanı, Semah, Saz kursu, nikah ve cenaze erkanlarının yapılamayacağı kaydedilmişti.
“SAMİMİ OLSAYDILAR DAVET SOSYAL MEDYA ARACILIĞI İLE GELMEZDİ”
Turak, 2007 ve 2009 yılları arasında bir tüzük çalışması yaptıklarını ve Aleviliğin özgün bir inanç olduğuna dair bir başvuru yapmayı planladıklarını ifade etti. Bu süreçte herkesten habersiz Federasyon bünyesindeki Viyana Alevi Kültür Derneği’nin mevcut başvurudan önce Avusturya Kültür Bakanlığı’na başvuruda bulunduğunu belirten Turak, “Viyana Alevi Kültür Derneği, Alevi-Islam İnanç Toplumu” ismi altında başvuru yaptı. Tartışmalar devam etti ve başvuru Avusturya İslam Yasası bünyesinde değerlendirildi” dedi.
4 Ekim 2018 tarihinde federasyona bağlı 8 derneğe tebligat geldiğini dile getiren Turak, “Bu şikayet Avusturya Alevi İslam Birliği tarafından yapıldı. Bu doğrultuda bizlerin İslam- Alevi toplumuna bağlanması isteniyor ” diye konuştu. Türkiye’de bazı ellerin Avusturya’ya kadar uzandığını kaydeden Turak, “Almanya’da, diğer Avrupa ülkelerinde yapmaya çalıştılar yapamadılar. Maalesef Avusturya’daki bir yasa açığını bularak bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar” diye ifade etti.
Utak Alevi İslam Birliği’nin sosyal medya aracılığı ile kendilerine iki defa davetiye gönderdiklerini ve konuşmak istediklerini beyan ettiklerini söyleyerek, “Eğer samimi olsaydılar, sosyal medyada yayınlamaz, aracı göndererek görüşme talep ederlerdi” diye belirtti.
“ŞİKAYETLERİNİ GERİ ÇEKSİNLER”
Utak onlardan taleplerini ise şöyle aktardı:
” 21 Ocak 2011 Viyana Savcılığı’na federasyona bağlı dernek yöneticileri ve Onursal Başkanımız Turgut Öker hakkında terör ile bağlantılandırılarak şikayette bulundular ve biz bunu 2 yıl sonra öğrendik. Bize tebligat geldi. 2 yıl boyunca takip edildiğimizi ve temize çıktığımızı söylüyorlardı. Öncelikle bunun için toplumun önünde bir özür bekliyoruz.
En son yapılan derneklerin kapatılmasına yönelik şikayetlerin geri çekilmesini istiyoruz. Alevi İslam Birliği ile aynı görüşleri taşımıyoruz. Aleviliği kendilerine özgü bir inanç olarak görüyoruz. Bu anlamda tanınmak istiyoruz. Bu farkı da bildiren bir dilekçe sunun diyoruz. Bu koşulların yerine gelmesi gerekiyor. Aksi takdirde onlarla görüşmemiz söz konusu değildir.”
______
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..