11-16-2018, 10:34 PM
AKP’lilerin desteğiyle “Sultan Nevruz Cemi”ni düzenleyen Hüseyin Dedekargınoğlu’nu TRT Haber’de izleme talihsizliğinde bulundum. “Biyolojik Alevilik” ile “Yol Aleviliğin” çok farklı bir yapı olduğunu bir kez daha net şekilde anladım. Paranın ve halkın gözünde üç kuruşluk itibarı olmayan sözde(!) mevkilerin insanları nasıl şekilden şekle soktuğunu, ecdatlarının kemiklerini sızlatacak kadar yolundan şaşırttığına şahit oldum.
Kan parasıyla Cem olur mu?
Hüseyin Dedekargınoğlu TRT’de katıldığı programda, “Bizi eleştirenler, TİKA ve devletten yardım almadan hangi etkinliği yapmışlar? Yunanistan Kültür Bakanlığı’ndan mı destek alalım?” diyor. Nerede 72 millete bir nazarla bakan kadim Alevi inancı, nerede sizin Türk-İslam Sentezi’ne bulanmış zihniyetiniz? Keşke diyorum keşke… Parayı Yunanistan Kültür Bakanlığı’ndan alsaydınız. En azından elinde Alevi kanı bulunmayan, onurlu bir devletin parasıyla iş yapmış olurdunuz. Siz 21 Mart’ta Alevi cellatlarıyla cem tutmaya çalışırken, hemen ertesi günü Türkiye destekli ÖSO’nun Ceyşil İzze örgütü, Hama şehrindeki Mecdel köyünde, kadın ve çocuk yirmiden fazla Alevi’yi katletti. Mecdel Katliamı, 6 yıldır devam eden Suriye’deki saldırılarda yaşanan 19. Toplu Alevi Katliamı. Ondokuzuncu(!). Fırat Kalkanı çerçevesinde bölgedeki gerici unsurlara destek verenlerle aynı havayı solumak boğmuyor mu sizi? Suriye’de Alevileri katledenlerin kanlı ellerini sıkmaktan hiç mi utanmıyorsunuz? TİKA’nin verdiği üç kuruş para kan parası değil de nedir?
15 Temmuz’a birlik tablosu diyen yol düşkünleri(!)
AKP’ye hoş görünmek adına kendinden geçen Dedekargınoğlu, “Birliğimiz 15 Temmuz kalkışmasına verilecek bir cevaptır” diyor. Bunları söylerken FETÖ’cü damgası vurularak, kamudan ihraç edilen binlerce Alevi ve demokrat insanın vebalini de boynunda taşıyacağınız farkında değil misiniz? Birlik dediğiniz şey, 15 Temmuz akşamı Türkiye’nin dört bir köşesindeki Alevi mahallelerine saldıran gericilerle aynı karede yer almak mıdır? Ama haklısınız. Sizin birlik tablonuz 15 Temmuz’dur. Bizim birlik tablomuz ise Madımak önüdür, Gezi isyanıdır, Hacıbektaş Dergâhı’dır.
Siz bir taraf, biz bir taraf
16 Nisan referandumu öncesi yapılmasına yönelik eleştirilere verdiği cevap ise tam bir fiyasko… Hüseyin Dedekargınoğlu, “Bazı politik Alevi örgütlenmeleri Hayır kampanyası yürütmektedir. Hiçbir siyasi eylemin yandaşı değiliz, düşmanı da değiliz. Tarafsız olan etkinliğimizde tabi ki AKP’li Bakanlar konuşacak” derken İmam Hüseyin’i Kerbela’da yalnız bırakan Küfelilerden ne farkınız kalıyor? Bizler tarafımızı Kerbela’dan bu yana seçtik. Zalimin karşısı, mazlumun yanı… Eğer siz hala kendi tarafınızı seçememişseniz, bu da sizin ayıbınızdır…
Seyyid Hamza Nigârî tarihin sayfalarından bizim için sesleniyor size:
Kan parasıyla Cem olur mu?
Hüseyin Dedekargınoğlu TRT’de katıldığı programda, “Bizi eleştirenler, TİKA ve devletten yardım almadan hangi etkinliği yapmışlar? Yunanistan Kültür Bakanlığı’ndan mı destek alalım?” diyor. Nerede 72 millete bir nazarla bakan kadim Alevi inancı, nerede sizin Türk-İslam Sentezi’ne bulanmış zihniyetiniz? Keşke diyorum keşke… Parayı Yunanistan Kültür Bakanlığı’ndan alsaydınız. En azından elinde Alevi kanı bulunmayan, onurlu bir devletin parasıyla iş yapmış olurdunuz. Siz 21 Mart’ta Alevi cellatlarıyla cem tutmaya çalışırken, hemen ertesi günü Türkiye destekli ÖSO’nun Ceyşil İzze örgütü, Hama şehrindeki Mecdel köyünde, kadın ve çocuk yirmiden fazla Alevi’yi katletti. Mecdel Katliamı, 6 yıldır devam eden Suriye’deki saldırılarda yaşanan 19. Toplu Alevi Katliamı. Ondokuzuncu(!). Fırat Kalkanı çerçevesinde bölgedeki gerici unsurlara destek verenlerle aynı havayı solumak boğmuyor mu sizi? Suriye’de Alevileri katledenlerin kanlı ellerini sıkmaktan hiç mi utanmıyorsunuz? TİKA’nin verdiği üç kuruş para kan parası değil de nedir?
15 Temmuz’a birlik tablosu diyen yol düşkünleri(!)
AKP’ye hoş görünmek adına kendinden geçen Dedekargınoğlu, “Birliğimiz 15 Temmuz kalkışmasına verilecek bir cevaptır” diyor. Bunları söylerken FETÖ’cü damgası vurularak, kamudan ihraç edilen binlerce Alevi ve demokrat insanın vebalini de boynunda taşıyacağınız farkında değil misiniz? Birlik dediğiniz şey, 15 Temmuz akşamı Türkiye’nin dört bir köşesindeki Alevi mahallelerine saldıran gericilerle aynı karede yer almak mıdır? Ama haklısınız. Sizin birlik tablonuz 15 Temmuz’dur. Bizim birlik tablomuz ise Madımak önüdür, Gezi isyanıdır, Hacıbektaş Dergâhı’dır.
Siz bir taraf, biz bir taraf
16 Nisan referandumu öncesi yapılmasına yönelik eleştirilere verdiği cevap ise tam bir fiyasko… Hüseyin Dedekargınoğlu, “Bazı politik Alevi örgütlenmeleri Hayır kampanyası yürütmektedir. Hiçbir siyasi eylemin yandaşı değiliz, düşmanı da değiliz. Tarafsız olan etkinliğimizde tabi ki AKP’li Bakanlar konuşacak” derken İmam Hüseyin’i Kerbela’da yalnız bırakan Küfelilerden ne farkınız kalıyor? Bizler tarafımızı Kerbela’dan bu yana seçtik. Zalimin karşısı, mazlumun yanı… Eğer siz hala kendi tarafınızı seçememişseniz, bu da sizin ayıbınızdır…
Seyyid Hamza Nigârî tarihin sayfalarından bizim için sesleniyor size:
“Siz Muavîler askeri, biz Hayderî’ler leşkeri,
Siz Kahrânî, biz Hakkânî; siz bir taraf, biz bir taraf…”
Siz Kahrânî, biz Hakkânî; siz bir taraf, biz bir taraf…”
Fuat Ateş
______
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..