11-04-2018, 07:57 PM
Hakk Aşkı, Xızır Hikmeti, Pirim Seyit Nesemi Nefesi İle…
Yol/ Re/ Raa zamanı kesintisiz birlik içerisinde bilen hakikat arayışı. Zamandan kendine pay almak isteyenler ya da çıkarlarına kullanacak olanlar parçalara ayırır ve onlar Nemrutlar(Nemirlar) ve nehaklardır, nefis deryalarına kurban isteyen.Bu şeklide iktidarlaşmasına bir dönemi ve ya dönemleri araç haline getirir. Reya Heq / Hakk Yol ise hepsine ilk çerağdan ana kadar bir bütünlük olarak birlik içerisinde bakar. Çünkü zaman sürekli doğum çarkı içerisinde olanların halidir. Mana biçilmiş olan, manaya sebep olanların görgüsü ile manasını bulur. Birlik içerisinde olan hakikat rahimdir. Rahim tüm sırlanmışlara bir bakar. Cümlesi namdar olmuştur. Her namdar ise çerağ uyandırmış didar olmuş, cümle varlığa niyaz olmuş. Edeple eğilmiş, meyvanın dalında olgunlaşması gibi eğilip meyva vermiştir. Hakikat arayıcıları bu meyvalardan beslenmiş ve köküne layık olmuştur. Yol her kurbanında hanesini de nişan etmiştir. Yola Talip olan, Yola kurban da olur. Alnımızda ki nişanı unutmamak gerek. Gah gönül gözü demişiz, gah iki kaşın arasıdır mihrabım demiş gönül yarenlerimiz. Aşk ile niyaza duran can bilir her doğmuş olan bir ana, bir baba sevdasına başı okşanarak yürür bu alem yolunda. Her can sevgiyi bilir, biri birinden az ve ya çok değil her ana evlat sever. Her can sevgi ile doğar, emek ile büyür. Cahil (Cih: Yer) olan yerini belirlememiş olandır. Yol bu çarkta Xizir(Hızır) donlu olmayı diler. Xizir ( Hızır) iyilik çemberinin çevreye çizilen halkanın genişletilmesi olarak anlaşılabilir. O da ancak fark etmekle olur. Çünkü Saf ışık, Saf Ruh, Gayret olan Xızır(Hızır) anlamları Hakk Yol da farketmeyi temel şart koyar. Can kendi zindanıdır ve kendi ummanıdır. Hakk bilen, Xızır çağıran farketmekle sorumludur. Cem meydanı doğmuş, yer bilmiş, Xızır donluların meydanı, doğmak bir farkedilme gayreti olduğu gibi, suç olanda bir farkedilme gayretidir. Yol evlatları farketmekle mükelleftir. Celladı bile yola davet eden Xiziri hakikat doğru anlaşılmalıdır. Hakk(Xüda- Hu) Deryası( Kainat ve ötesi)ında her zerre birbiri ile bağlıdır. Xiziri gayret Hakkın kendi donunda olduğunun farkında olmalıdır. Zayıf ve Güçlü değil, Hakk bilen ile Hakk’tan cuda olma meselesidir ve burda da sorumlu cümle yola Talip olanlardır. Son kertede Hakk’da Yola Taliptir. Rızkı veren Hüda(Xuda)” Hakkı kendi donunda bilenin gayreti” dır, kula minnet eylemeyiz. Kul nefsinin peşinde oyalanan. Bu nedenle Hakk Yol Aleviler Yola Taliptir. Şüphesiz Taliptir cümle kainat birbirine.
Mana İle;
Nehak ile devranımız an ile zamanın dil bulduğu ilk gayretten kelli vardır. Her hakikat arayışı Xizir çarkından geçerek 40 larda meydan kurmuştur. Bu meydanların yol evlatları durdukları yeri hakkı ile bedenlerinde ve gayretlerinde göstermelidir. Edep erkan çarkında konuşmalı. Ocaklarımız nehak devranın son dönem yaklaşımlarını ancak birlik olarak, ortak bir zihin dünyası ile Hakk olanı söyleyebilir. Gerisi nefis deryasına kul olmak olur. O nefis doyurur ama yol saptırır. Ocaklarımız kurumlarımız hiç zaman kaybetmeden biraraya gelerek Yolun bize gösterdiği hakikat çerağı ile zamana güçlü cevaplarını vermelidir. Yolun toprağın, canın ve Hakk yasasının zora düşürüldüğü zamanlarda çerağ olmuştur. Manayı söyleyen dildir, 72 iki dil bizdedir. Bugün barışı da, iyilik çarkını, Cana da, Devletlere de, Demokrasiye de yol bulacak temel dinamik ve düşün dünyasıdır. Gerisi büyük bir sapma içerisindedir. Meydan kurmazsak Yeryüzünün halifesi Hünkara minnet eylemek olur.
Tunceli cemevine yapılan ziyaret ve öncesi kurnaz yaklaşımlar gereğinden fazla gündem işgal etmiştir. Bu duruma Tuncelide yapılacak bir toplantıya görüşmeye katılmış dedelerde çağrılarak, duruma dönük kendi fikirleri de alınarak, Ocaklarımızın darında ortak, bütünlüklü bir yaklaşım sergilenmelidir. Diğer taraftan yöntemi zarar veren, eleştireyim derken inancımızın hakikat değerlerini de hırpalayan ve toplumumuz da basiretli görülmeyen. Her sakız çiğneyenin ağzına aldığı hakaret yaklaşımlarına meydan vermektedir.
Bunun açık hali Alisiz Alevilik cehaleti İttihat Terakki çeperindeki Dinselleşmiş Sol Sekterizm, Şii iktidarcılığa, ilericilik, gericilik safsatasında asimilasyona hizmet ederken, diğer taraftan Muhammet Mustafa’nın hakikatli ortak değerlerini Muaviye istilacılığına teslim eden Tarikatçı defterciler Kur’an ezberi ile Pir Hüseyini doğumunda hakikat koruyucusu olarak nişanladığı Muhammet Mustafanın ve “Ben Kur’an ı Natık’ım “ diyen Aliyel Murtezanın Yol değerlerini koruyacaklarını sanan zamanı okumayan El veren yolun değerlerini, El etek öper pozisyona getiren yetersizlikler ile karşı karşıyayız. Herkes kendi hesabında. Bu nehak zihniyetlerin hepsi aynı torun birbirine hizmet edenleridir. Aynı Dinsel sömürünün değişik versiyonlarıdır. Yol cümlesinden arınmalıdır. Toplumumuzu, değerlerimizi, kavramlarımızı hunharca edep bilmeden hırpalayarak parsa toplamak peşindedirler. Yol evlatları hepsine hakikatli yaklaşımlarını açık etmek durumundadır. Biz hepsini denedik yolu kör kendilerini kurnaz sayanlar zamanın her diliminde büyük yanılgı yaşamışlardır.
Ortak Sorumuz Yolda Birlik İçin Nasıl Yapmalı?
Hakk cümle varlığa birbirine niyaz olma gayreti versin, zorda olana Xizir olmayı nasip etsin Aşk İle…
Bülent Felekoğlu
Yol/ Re/ Raa zamanı kesintisiz birlik içerisinde bilen hakikat arayışı. Zamandan kendine pay almak isteyenler ya da çıkarlarına kullanacak olanlar parçalara ayırır ve onlar Nemrutlar(Nemirlar) ve nehaklardır, nefis deryalarına kurban isteyen.Bu şeklide iktidarlaşmasına bir dönemi ve ya dönemleri araç haline getirir. Reya Heq / Hakk Yol ise hepsine ilk çerağdan ana kadar bir bütünlük olarak birlik içerisinde bakar. Çünkü zaman sürekli doğum çarkı içerisinde olanların halidir. Mana biçilmiş olan, manaya sebep olanların görgüsü ile manasını bulur. Birlik içerisinde olan hakikat rahimdir. Rahim tüm sırlanmışlara bir bakar. Cümlesi namdar olmuştur. Her namdar ise çerağ uyandırmış didar olmuş, cümle varlığa niyaz olmuş. Edeple eğilmiş, meyvanın dalında olgunlaşması gibi eğilip meyva vermiştir. Hakikat arayıcıları bu meyvalardan beslenmiş ve köküne layık olmuştur. Yol her kurbanında hanesini de nişan etmiştir. Yola Talip olan, Yola kurban da olur. Alnımızda ki nişanı unutmamak gerek. Gah gönül gözü demişiz, gah iki kaşın arasıdır mihrabım demiş gönül yarenlerimiz. Aşk ile niyaza duran can bilir her doğmuş olan bir ana, bir baba sevdasına başı okşanarak yürür bu alem yolunda. Her can sevgiyi bilir, biri birinden az ve ya çok değil her ana evlat sever. Her can sevgi ile doğar, emek ile büyür. Cahil (Cih: Yer) olan yerini belirlememiş olandır. Yol bu çarkta Xizir(Hızır) donlu olmayı diler. Xizir ( Hızır) iyilik çemberinin çevreye çizilen halkanın genişletilmesi olarak anlaşılabilir. O da ancak fark etmekle olur. Çünkü Saf ışık, Saf Ruh, Gayret olan Xızır(Hızır) anlamları Hakk Yol da farketmeyi temel şart koyar. Can kendi zindanıdır ve kendi ummanıdır. Hakk bilen, Xızır çağıran farketmekle sorumludur. Cem meydanı doğmuş, yer bilmiş, Xızır donluların meydanı, doğmak bir farkedilme gayreti olduğu gibi, suç olanda bir farkedilme gayretidir. Yol evlatları farketmekle mükelleftir. Celladı bile yola davet eden Xiziri hakikat doğru anlaşılmalıdır. Hakk(Xüda- Hu) Deryası( Kainat ve ötesi)ında her zerre birbiri ile bağlıdır. Xiziri gayret Hakkın kendi donunda olduğunun farkında olmalıdır. Zayıf ve Güçlü değil, Hakk bilen ile Hakk’tan cuda olma meselesidir ve burda da sorumlu cümle yola Talip olanlardır. Son kertede Hakk’da Yola Taliptir. Rızkı veren Hüda(Xuda)” Hakkı kendi donunda bilenin gayreti” dır, kula minnet eylemeyiz. Kul nefsinin peşinde oyalanan. Bu nedenle Hakk Yol Aleviler Yola Taliptir. Şüphesiz Taliptir cümle kainat birbirine.
Mana İle;
Nehak ile devranımız an ile zamanın dil bulduğu ilk gayretten kelli vardır. Her hakikat arayışı Xizir çarkından geçerek 40 larda meydan kurmuştur. Bu meydanların yol evlatları durdukları yeri hakkı ile bedenlerinde ve gayretlerinde göstermelidir. Edep erkan çarkında konuşmalı. Ocaklarımız nehak devranın son dönem yaklaşımlarını ancak birlik olarak, ortak bir zihin dünyası ile Hakk olanı söyleyebilir. Gerisi nefis deryasına kul olmak olur. O nefis doyurur ama yol saptırır. Ocaklarımız kurumlarımız hiç zaman kaybetmeden biraraya gelerek Yolun bize gösterdiği hakikat çerağı ile zamana güçlü cevaplarını vermelidir. Yolun toprağın, canın ve Hakk yasasının zora düşürüldüğü zamanlarda çerağ olmuştur. Manayı söyleyen dildir, 72 iki dil bizdedir. Bugün barışı da, iyilik çarkını, Cana da, Devletlere de, Demokrasiye de yol bulacak temel dinamik ve düşün dünyasıdır. Gerisi büyük bir sapma içerisindedir. Meydan kurmazsak Yeryüzünün halifesi Hünkara minnet eylemek olur.
Tunceli cemevine yapılan ziyaret ve öncesi kurnaz yaklaşımlar gereğinden fazla gündem işgal etmiştir. Bu duruma Tuncelide yapılacak bir toplantıya görüşmeye katılmış dedelerde çağrılarak, duruma dönük kendi fikirleri de alınarak, Ocaklarımızın darında ortak, bütünlüklü bir yaklaşım sergilenmelidir. Diğer taraftan yöntemi zarar veren, eleştireyim derken inancımızın hakikat değerlerini de hırpalayan ve toplumumuz da basiretli görülmeyen. Her sakız çiğneyenin ağzına aldığı hakaret yaklaşımlarına meydan vermektedir.
Bunun açık hali Alisiz Alevilik cehaleti İttihat Terakki çeperindeki Dinselleşmiş Sol Sekterizm, Şii iktidarcılığa, ilericilik, gericilik safsatasında asimilasyona hizmet ederken, diğer taraftan Muhammet Mustafa’nın hakikatli ortak değerlerini Muaviye istilacılığına teslim eden Tarikatçı defterciler Kur’an ezberi ile Pir Hüseyini doğumunda hakikat koruyucusu olarak nişanladığı Muhammet Mustafanın ve “Ben Kur’an ı Natık’ım “ diyen Aliyel Murtezanın Yol değerlerini koruyacaklarını sanan zamanı okumayan El veren yolun değerlerini, El etek öper pozisyona getiren yetersizlikler ile karşı karşıyayız. Herkes kendi hesabında. Bu nehak zihniyetlerin hepsi aynı torun birbirine hizmet edenleridir. Aynı Dinsel sömürünün değişik versiyonlarıdır. Yol cümlesinden arınmalıdır. Toplumumuzu, değerlerimizi, kavramlarımızı hunharca edep bilmeden hırpalayarak parsa toplamak peşindedirler. Yol evlatları hepsine hakikatli yaklaşımlarını açık etmek durumundadır. Biz hepsini denedik yolu kör kendilerini kurnaz sayanlar zamanın her diliminde büyük yanılgı yaşamışlardır.
Ortak Sorumuz Yolda Birlik İçin Nasıl Yapmalı?
Hakk cümle varlığa birbirine niyaz olma gayreti versin, zorda olana Xizir olmayı nasip etsin Aşk İle…
Bülent Felekoğlu
______
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..