Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
'Böyle devam ederse Alevilerin parti kurması kaçınılmaz olur'
#1
Cem TV ekranlarında Hilal Solmaz’ın sorularını yanıtlayan Cem Vakfı Onursal Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan AİHM kararlarının uygulanmaması ile ilgili hem hükümete hem de siyasi partilere yüklendi. Diyanet’in uygulamalarını da eleştiren Prof. Doğan, ülke Sünni bir devlet modeline doğru götürülüyor dedi.

175519.jpg?1539071100

İşte o açıklamalardan önemli satırbaşları:

Bir devletin bayrağı altında yaşayanlar eşit muameleye tabi tutulmalıdırlar ki devlet herkesin devleti olsun. Bu konuda benim görüşüm sorulduğunda, bir parti kuruluyorsa eğer bütün vatandaşlara ayrım olmaksızın herkes bu devlet bizim de devletimizdir diyebileceği ortam sağlanmalıdır. Yani herkesin parlamentoda kendisinin temsil edildiğini, yasaların tüm kesimlere eşit uygulandığını görmesi lazım.

Temel hak ve özgürlükler konusunu ben İstanbul Üniversitesi’nde hoca iken özellikle kürsü olarak kurulmasını istedim bu bölümün. Avrupa’da birçok üniversite de bizim geliştirmiş olduğumuz bu kürsüyü İstanbul Üniversitesi’nden model olarak aldı ve bugün hala bu konu ders olarak verilmeye devam ediyor. Yani Temel Hak ve Özgürlükler dersinin üniversitelerdeki kurcusuyum ben.  Galatasaray Üniversitesi’nin kurulması sırasında yine aynı kürsüyü oraya da taşıdık.

Bu ülkede insanlar biraz düşünse görürler ki bu ülkede bin yıl önce Müslüman da yok, bir Türk’te yok. Anadolu toprakları bir Hıristiyan ülkesidir. Yani Kapadokya’dan tutun Konya’ya kadar bile yüzlerce kilise bulunuyor. Bakıyorsunuz 13 yüzyılda Kırşehir ve çevresinde Hacı Bektaşi Veli var,  Konya’da Mevlana var. Mevlana’ya bakıyorsun ‘ ne olursan ol gel’ diyor. Öteki taraftan Hacıbektaş ise’ Hararet nardadır sac da değil, keramet baştadır taç da değil, her ne arar isen kendinde ara. Kudüs’te Mekke’de Hac’da değil’ diyor. Yani Hac’a da gitsen Kudüs’e de gitsen tanrıyı ilk önce kendinde arayacaksın.  Bu düşünürler r ayrım yapmadan bütün insanlığı aynı düşünce ile kucaklıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı İslam’ı çok öne çıkarıyor özellikle siyasi konuşmalarında. Niye Kuran ı Kerim’in İnsanın pusulası aklıdır diyen en önemli ayetinden hiç bahsetmiyor. . Kuran’da itikatin temelinde bana göre en önemli ayet diyor ki sana her şeyden önce aklı verdim. Yani insanın feneri aklıdır. Aklıyla yaşadığı için de insan canlılar içerisinde esref-i mahlukattır.

Bugün Türkiye’de Sünni bir devlet var Laik bir cumhuriyet filan yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan birkaç gü önce Diyanetteki bir konuşmasında ‘caminin merkez alındığı bir diyanet işleri ve fonksiyonları olmalıdır’ diye. Neden insan aklı değil de cami merkez alınıyor. İşte bu konular tartışmaya bile açılamıyor bugün. Çünkü Emevi İslam’ını anlatıyorlar. Hz Muhammed ve onun soyunun yani Ehl-i Beyt’in İslam’ını değil. Diyanet İşleri’nden bir gün dahi bir şekilde Alevi, Sünni, Hıristiyan, Caferi arasında fark yoktur, herkes tanrının yarattığı canlıdır, saygı görmesi gereklidir şeklinde bir açıklama görüp ya da duydunuz mu, hayır duyamazsınız da zaten. Devleti sürekli camilerin sayısını arttırarak Sünni bir devlet modeline doğru götürüyorlar.

Avrupa Birliği ülkelerinde dine ve vicdan özgürlüğüne yönelik hiçbir şekilde ayrım yapıldığını göremezsiniz. Avrupa’nın değerlerini bir kenara itmek yanlış bir politika olur. Yani İslamı reddetmeden batı uygarlığını yakalamak gerekiyor. Osmanlı da zaten ‘İnsanı yaşatacaksın ki devlet yaşasın’ felsefesiyle kurulmuş olduğu için hızlı bir şekilde ilerlemiş, büyümüştür.  Ta ki insanlar arasında ayrımcılık politikası başlayana kadar. O zamanda zaten yıkılma, çökme dönemine girmiştir.

Bugünkü iktidarın tutumuna baktığımız zaman fevkalade yanlı bir tutum içerisindeler. Yaptıklarının izahı mümkün değil. Alevilik sadece bir inanç özgürlüğü meselesi değildir Türkiye’de. Ben siyasi liderlere ve bugünkü iktidara bunu anlatmaya çalıştım. Alevilik Türkiye’nin güvenliği sorunudur. Neden çünkü inanç özgürlüğü konusunda Aleviler karşı tepki vermiyorlar. Bir intikam duygusu, kin ve nefret yok, çünkü bunları Kuran yasaklamıştır bize. Tanrı Kuran’da ‘seni kendi özümden yarattım diyor’.  Seni diyor Müslüman ya da Hıristiyan diye belirtmiyor dikkat ederseniz. Kadın erkek ayrımı da yapmıyor. Bu yaklaşımdan yola çıkarak Alevilere yaptığınız ızdıraplar, çektirdiğiniz eziyetler Sivas’ta, Maraş’ta, Çorum’da, Amasya’da birçok yerde yapılan katliamlar tamamen siyasi zemin hazırlamak için yapılan muamelelerdir. Devlet meşrutiyetini sağlamak için Aleviler kobay gibi kullanıldı. Devleti yönetenler kendi vatandaşlarının katledilmesine müsaade ettiler. Bütün siyasi parti liderleri ile pozitif manada görüştük. Hepsi de Erbakan dâhil ‘bu ayrım kabul edilemez derhal kaldırılmalıdır’ denildi ancak bunun için herhangi bir adım atmadılar.


Ben siyasi iktidarları büyük devletler konusunda sürekli uyardım. Neden çünkü Büyük devletler ABD Rusya gibi küçük grupları yanlarında tutmak ve yönlendirmek isterler. Bunun için bu devletlerin Türkiye’de Alevileri kullanmasını istemiyorsanız Alevileri bu dışlanmışlık itilmişlik duygularından kurtarmanız gerekiyor. Türkiye’nin birliğinin bütünlüğünün korunması için bu zarurettir. Liderler hak veriyorlar bunları söylediğimde ama bir ilerleme sağlanamıyor, oy kaygısı nedeni ile. Türkiye’de son 40 yıldır devlet yönetimi böyle devam etmiştir. Demokrat Parti dönemi dâhil Alevilere karşı ayrımcı politika hızla devam etmiştir.

Hz. Ali nasıl okutulmaz bu ülkede düşününce aklım almıyor. Böyle Müslümanlık olur mu? Diyanet’in bugün 200 bine yaklaşan bir personel kadrosu var. Bir çaycısı bile Alevi değildir. Böyle bir devlet düzeni, böyle bir din hizmeti olabilir mi? Hatta Sayın Erdoğan’ın düzenleyeceği bir Muharrem İftarı ile ilgili soru sorulduğunda o dönemin Diyanet İşleri Başkanı verdiği cevapta ‘Başbakan kendisinin işleri ile ilgilensin’ şeklinde olmuştur. Bu her şeyi gösteriyor bize aslında.

Bugün bakıyorum bu konularla ilgili atılan hiçbir adım yok. Türkiye Cumhuriyeti için en büyük tehdit Türk – Kürt ayrımıdır. İkinci tehdit ise Alevi – Sünni ayrımıdır. Bu tehditler eşit muamele yaparsanız ortadan kalkar. Bu ülkeye asıl ihanet Alevilere yapılan ayrımcılıktır.

Sadece iktidarlar değil muhalefette bu konuları hiçbir şekilde gündeme getirip eleştirmiyorlar oy kaygısı nedeni ile. Bunun ortadan kalkması gerekiyor. Bizler aydınlatmak için fikirlerimizi sunarız ama sorunların tartılması için ortaya koyulması gerekiyor. O da bu siyasi partilerin hiç birinde yok.

Tam 2 yıldır Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bütün ayrıntılarıyla vermiş olduğu kesin hüküm kararına rağmen bir tek parti çıkıp demiyor ki neden bu mahkeme kararları uygulanmıyor, Alevilerin hakları verilmiyor. AİHM’in Türkiye ayrımcılık yapıyor demesi bile aslında başlı başına bir sorundur. Ama yazık ki hala bir adım atılmış değil. Bu yüzden Aleviler özellikle seçimlerde bu partilerin yakasına yapışmalıdırlar. Bugünkü iktidar ülkeyi barış içinde yönettiğini sanıyor ama bu yönetimden değil vatandaşların uysallığından kaynaklanıyor. Kürtlere yabancıların müdahalelerini görmüyorlar mı? Neden başka olaylara da zemin hazırlıyorsunuz? Aleviler vergi mi vermiyor, askere mi gitmiyor? Siyasi iktidarlar bu ayrımcılıktan istifade ediyorlar. Bu yüzden Aleviler kendi haklarını kendileri savunacaklar. Bu seçimler demokrasilerde fırsattır.  Yanlışları düzeltmeye vesiledir. Siyasi partilerin bu tavırları devam ederse Alevilerin parti kurması kaçınılmaz olur. Ama ben bu adımı bugün doğru bulmuyorum. Ortada Alevilerin uluslar arası alanda kazanmış olduğu haklar var evet sen muhalefet olarak bir adım bile atmıyorsun. Sonra da kalkıp ben Alevi bir muhalefet lideriyim ama her kesime eşit yaklaşıyorum diyorsun. Ben bunu kabul etmiyorum. Bütün siyasi partileri davet ediyorum buraya, AİHM kararları doğrultusunda nasıl adım atacaklar burada gelip anlatmaları lazım bunu halka.  Biz doğru olan değerleri savunuyoruz. İnsanlığın gitmesi gereken yol Kuran-ı Kerim’in yoludur diyoruz. Bizim görüşümüz bu, aynı saygıyı bekliyoruz.
______
 Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Ara
Cevapla
#2
Aleviler katliamlar ve asimilasyonlardan sonra sayı olarak üstünlüğü elde edemediler
Ara
Cevapla
#3
(10-09-2018, 10:27 PM)CanCana Nickli Kullanıcıdan Alıntı: Linkleri görebilmek için Üye Olun veya Giriş Yapın.Aleviler katliamlar ve asimilasyonlardan sonra sayı olarak üstünlüğü elde edemediler

Lakin Alevilerin sürekli desteğini alan partilerin Alevilere ne kadar faydası var?
______
 Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 2 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping