Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Zülfikar’ın Kuran'da geçtiği ayet
#1
İlahiyatçı yazar Cemil Kılıç, Hz. Ali’nin ve Aleviliğin simgesi olan Zülfikar'ı ve Kur'an'da geçtiği ayeti kaleme aldı.

165078.jpg?1521185040

Zülfikar, Hz. Ali’nin ve Aleviliğin simgesidir. Arapça “Zü” sahiplik anlamı taşır. “Fekar / Fikar” da “omurga / boğum” demektir.  Ancak Zülfikar denildiğinde özel isim olarak akla gelen Hz. Ali’nin çift uçlu kılıcıdır. Zülfikar’ın bir ucu ilmi yani Türkçesiyle bilimi, öbür ucu da adaleti simgelemektedir.

Bu bakımdan Zülfikar, Hz. Ali’nin hem bilgin yani bilim sahibi kişiliğini, hem de eşsiz adaletini ifade eden görkemli ve etkileyici bir remizdir.

Zülfikar, Hz. Ali’ye Allah tarafından gönderilmiştir. Uhud Savaşı sırasında yaralanan ve güç durumda kalan Hz. Muhammed’e Allah tarafından gökten bir kılıç indirilmiş ve peygamber de bu kılıcı Hz. Ali’ye vermiştir. Zaten inancımıza göre kılıç, Hz. Muhammed’e, Hz. Ali’ye vermesi için indirilmiştir. İşte bu kılıç, Zülfikar’dır. Hz. Muhammed, kılıcı Hz. Ali’ye verdiği sırada tanrısal bir saptama ve esinle şöyle buyurmuştur;

“Yoktur Ali’den güçlü yiğit ve bulunmaz Zülfikar’dan keskin kılıç!”

“La feta illa Ali, La seyfe illa Zülfikar!”

 Zülfikar kılıçlardan bir kılıç değildir. Zülfikar, yeryüzünde bilimi ve adaleti temsil etsin diye yüce Allah tarafından Hz. Muhammed aracılığıyla Hz. Ali’ye ulaştırılmış / indirilmiş kutsal bir kılıçtır.

Bu arada ifade edelim ki, bir kısım Sünni ve Şii tarihçilerce aktarılan, Zülfikar’ın bir savaş ganimeti olarak elde edildiğine ilişkin bilgiler yahut Mısır Kralı Mukavkıs tarafından Hz. Muhammed’e armağan olarak gönderildiğine dair rivayetler gerçeği yansıtmamakta olup Alevi inancı açısından bir anlam ifade etmemektedir.

Zülfikar’ın Hz. Ali’ye, Hz. Muhammed tarafından Uhud Savaşı sırasında verildiğine ve Zülfikar’la ilgili hadisin de o sırada söylendiğine ilişkin bilgiler Tarih – i Taberi’de de yer almaktadır.

Alevi inancına göre Zülfikar, Hz. Ali’nin isteği doğrultusunda Necef’te Dicle veya Fırat Irmağına atılmıştır. Şiiler ise Zülfikar’ın İmam Muhammed Mehdi ile birlikte sırrolduğuna inanmaktadır. Kuşku yok ki doğrusu Alevi inancının söylediğidir.

Kur’an’da Zülfikar’la ilgili batınî bir bilgi vardır. Bu bilginin geçtiği ayetin Alevice yorumuna da ancak Alevi inanç ve kültürünü benimseyenler katılırlar. Zira Alevilik, Kur’an’ın zahiri yorumundan ziyade batınî yorumları doğrultusunda şekillenen bir inançtır. Üstelik ulu Tanrı, Kur’an’daki batınî yorumları ancak Allah ve “bilimde / ilimde derinleşenler bilir…” buyurmaktadır.  Bu gerçeği, Âl – i İmran Suresi’nin 7. Ayetinde görmekteyiz.

Gelelim Zülfikar’dan bahsedilen o gizemli ayete…

Hadid Suresi 25. Ayet!

Hadid, Türkçe, demir demektir. Hadid Suresi de “Demir Suresi / Bölümü” olarak Türkçeye aktarılır.

Anlamak İçin Türkçe Kur’an adlı meal çalışmamızda bu ayete verdiğimiz Türkçe karşılık şöyledir;

 

“Biz elçilerimizi apaçık kanıtlarla gönderdik ve onlarla birlikte kitabı ve ölçüyü indirdik ki, insanlar ADALETİ ayakta tutabilsinler. Bir de DEMİRİ indirdik ki, onda çetin bir güç ve insanlar için çeşitli yararlar vardır. Bütün bunları, görmedikleri halde Allah’ın dinine ve elçilerine yardım edenleri ortaya çıkarmak için size Allah vermiştir. Çünkü Allah, karşı konulmaz güç sahibi ve daima üstün olandır.”

Bu ayeti batınî olarak yorumladığımızda; elçilerle birlikte gönderilen kitaptan kastedilenin Kur’an ve önceki kutsal kitaplar olduğu anlaşılmaktadır. Ölçü sözüyle de genel anlamda bilgi / ilim / bilim kastedilmektedir.  Kaldı ki kutsal kitaplarda ilme / bilgiye / bilime çok güçlü vurgu vardır.

Kutsal kitaplar ilme / bilgiye / bilime özendirme bakımından değerlendirildiğinde Hz. Ali’nin ilmî kimliği hatıra gelmeli ve hatta Hz. Ali’nin kendisini “ Konuşan Kur’an” olarak nitelemesi anımsanmalıdır. Konuşan Kur’an olan Hz. Ali, bütün kutsal kitapları ve elbette ki Kur’an’ı, hakkıyla bilen emsalsiz bir bilgindir. Zira o “Bab’ul – ilm” yani “İlim Kapısı / Bilim Kapısı” olarak betimlenen önder kişiliktir.

Hz. Ali’nin ilmî kişiliğinin yanı sıra onu tamamlayıcı bir özellik olarak adalete verdiği önem ve adil olma vasfı da bir bütünün olmazsa olmaz parçasıdır. Hz. Ali’nin adalet bakımından ne denli eşsiz bir kimse olduğuna ilişkin tarihsel bilgiler kuşku götürmez bir biçimde ortadadır. O hangi dinden, hangi ırktan olursa olsun yönetimi altındaki herkese karşı pür adalet denilebilecek şekilde davranmış ve hiç kimseye karşı asla adaletsizlik yapmamıştır. O tepeden tırnağa adalettir. Hatta adaletin cisimleşmiş halidir. İşte Hz. Ali’deki bu ilmî yön ve adalet vasfı, çift uçlu Zülfikar adlı kılıçla simgelenmektedir. Zülfikar, Hz. Ali’nin ilmini ve adaletini ifade eden kutsal kılıçtır. Bir ucu ilmi, bir ucu da adaleti simgeleyen Zülfikar’dan Kur’an’da HADİD / DEMİR olarak bahsedilmektedir. Zülfikar, demirden mamul bir şekilde gökten indirilmiştir. Nitekim Kur’an’da da “indirme” ifadesi kullanılmaktadır.

Dolayısıyla bizce ayette geçen HADİD yani DEMİR sözüyle kastedilen doğrudan doğruya Zülfikar’dır. Zira ayette, Zülfikar’la simgelenen ilim ve adaletten bahsedilmektedir. Açıkça “adaleti ayakta tutmak…” ifadesi kullanılmaktadır. Bilindiği üzere Hz. Ali, bütün yaşamını adaleti ayakta tutmaya adamıştır. Bu uğurda pek çok çetin mücadelelere girişmiştir.  Nitekim ayette geçen; “ Onda çetinlik vardır…” ifadesiyle de hem Zülfikar’ın keskinliği ve sertliği kastedilmekte hem de adaleti ayakta tutmak için yapılan mücadelenin çetinliğine işaret edilmektedir.

Hz. Ali’nin şahsında insanoğluna verilen ilim ve adalet duygusunun kaynağı hiç kuşku yok ki Allah’tır. Bu nedenle ayette; “Bütün bunları… size Allah vermiştir,” denilmektedir.

Ayette tansıksal / mucizevi bir biçimde, Hz. Muhammed’in Zülfikar’la ilgili hadisine de işaret vardır. Hz. Peygamberin bu hadisi, “hadis – i kutsî” denilen türde bir hadistir. Yani anlamı Tanrı’ya ait, lafzı ise peygambere ait bir hadistir. Bu bağlamda ilgili hadise işaret olmak üzere ayette geçen; “…Çünkü Allah karşı konulmaz güç sahibi ve daima üstün olandır.” ifadesi; “La feta illa Ali, la seyfe illa Zülfikar / Yoktur Ali’den güçlü yiğit ve bulunmaz Zülfikar’dan keskin kılıç!” hadisini apaçık bir şekilde çağrıştırmaktadır.

Karşı konulmaz güç sahibi olan Allah’ın bu gücü, Hz. Ali’nin yiğitliğinde tecelli etmiştir. Zira peygamberin ifadesiyle Ali’den güçlü yiğit yoktur. Ayrıca daima üstün olan Allah’ın üstünlüğü de yine Hz. Ali’de tecelli etmiştir. Ve tekraren ifade edelim ki, Hz. Ali de, bir bütün olarak Zülfikar’la simgelenen önder kişiliktir.  O hem karşı konulmaz bir güce sahipti hem de daima üstün olandı. Nitekim o, müşriklere karşı eşsiz bir güce sahipti ve hiçbir müşrik savaşçı ona karşı koyamıyordu.

İşte bu kutsal işaretlerden ötürü bir kez daha belirtelim ki, inancımıza göre Hadid Suresi 25. Ayette anlatılan Zülfikar ve Zülfikar’ın temsil ettiği tanrısal gizemlerdir.

Haktan niyazımız odur ki, Zülfikar’ın taşıdığı kutlu anlamlar önce cümle yüreklere sonra da bütün dünyaya egemen olsun.  Yüreklerimiz ilmin / ışığıyla ışısın ve adalet her zaman kılavuzumuz olsun!

Sözlerimi sonlandırırken bu çalışmayı yapmayı bana ilham eden ve himmet buyuran Sücaeddin Veli Dergâhımızın postnişini saygıdeğer dedemiz Mehmet Demirtaş’a en içten saygı ve sevgilerimi sunuyor, duasını eksik etmemesini diliyorum.
______
 Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping