09-15-2018, 05:29 PM
Padişahlardan biri, yolu üzerinde bulunan Bektaşi tekkesine uğramış. Tekkenin geniş bir bağlık ve bahçeliği varmış. Çok fazla üzüm oldüğünü gören Padişah, şeyhe sormuş:
— Bu kadar çok üzümü ne yaparsınız baba erenler?
— Gelen giden misafirlere ve müridlere ikram ederiz, padişahım. Artan kısmını da sıkıp suyunu küplere ve açılara doldururuz...
Padişah yine sormuş:
— Baba erenler, sıkılıp fıçılarda saklanan üzüm sulan şarap olmaz mı?
Baba erenler gülerek cevap vermiş:
— Biz o tarafina karışmayız padişahım. Bu, Allah'ın bileceği bir iş. İster şıra yapar, isterse şarap...
Allah bilir, ama kul da sezer. (Atasözü)
— Bu kadar çok üzümü ne yaparsınız baba erenler?
— Gelen giden misafirlere ve müridlere ikram ederiz, padişahım. Artan kısmını da sıkıp suyunu küplere ve açılara doldururuz...
Padişah yine sormuş:
— Baba erenler, sıkılıp fıçılarda saklanan üzüm sulan şarap olmaz mı?
Baba erenler gülerek cevap vermiş:
— Biz o tarafina karışmayız padişahım. Bu, Allah'ın bileceği bir iş. İster şıra yapar, isterse şarap...
Allah bilir, ama kul da sezer. (Atasözü)
______
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..