09-15-2018, 05:07 PM
Bostan bekçiliği yapan Bektaşi dedesinin bir gün bir işi çıkmış. Karpuz tarlasını bir geceliğine Hz. Ali'ye emanet bırakmak istemiş:
— Ya Ali! Seni sevdiğimi bilirsin. Tarlayı bu gece sana teslim edeceğim.
Ve gidip evine işini görmüş. Sabahleyin geldiğinde karpuz tarlasını talan edilmiş olarak bulmuş. Bektaşi buna çok üzülmüş ama, elden ne gelir. Ali'ye de toz kondurmayı gönlü elvermemiş. Kendi kendine şöyle seslenmiş:
— Ulan Mahmut, ne cahil adamsın be! Ali'nin cömert bir kişi olduğunu bilmiyor musun ki, karpuzları ona emanet ediyorsun. İşte böyle bütün karpuzları şuna buna dağıtır...
Cömert eli tutulmaz. (Atasözü)
— Ya Ali! Seni sevdiğimi bilirsin. Tarlayı bu gece sana teslim edeceğim.
Ve gidip evine işini görmüş. Sabahleyin geldiğinde karpuz tarlasını talan edilmiş olarak bulmuş. Bektaşi buna çok üzülmüş ama, elden ne gelir. Ali'ye de toz kondurmayı gönlü elvermemiş. Kendi kendine şöyle seslenmiş:
— Ulan Mahmut, ne cahil adamsın be! Ali'nin cömert bir kişi olduğunu bilmiyor musun ki, karpuzları ona emanet ediyorsun. İşte böyle bütün karpuzları şuna buna dağıtır...
Cömert eli tutulmaz. (Atasözü)
______
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..
Aşığın hikâyesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor..